Sayfa(172-176): | |||
Yirmi beş sene evvel ramazanda ikindiden sonra Şeyh Geylani (KS)’nin Esmâ-i Hüsnâ manzûmesini okudum. Bana bir arzu geldi ki, Esmâ-i Hüsnâ ile bir münacat yazayım. Fakat o vakit bu kadar yazıldı. O kudsi üstadımın mübârek münâcat-ı esmâiyyesine bir nazire yapmak istedim. Heyhat! Nazma isti’dâdım yok, yapamadım. Noksan kaldı. Kelimenin manası için üzerini çift tıklayınız. | |||